top of page

Four Seasons Denize Açılıyor: Lüks Artık Sadece Karada Değil!

Lüks denildiğinde akla ilk gelen markalardan biri olan FourSeasons, otelcilikteki deneyimini şimdi denizlere taşıyor. 2026 yılında ilk kez suya inecek olan Four Seasons I, kruvaziyer deneyimini baştan tanımlamaya hazırlanıyor.

ree

İlk etapta duyurulan iki güzergâh var: Ocak ayında Akdeniz, Mart ayında ise Karayipler rotası. Karayipler tarafında St. Lucia’dan Aruba’ya uzanan yedi gecelik duraklar, doğanın sunduğu en özel manzaraları keşfetmeye imkân sunarken; Akdeniz güzergâhı ise Yunan adalarından Hırvatistan kıyılarına kadar uzanıyor. Bu güzergah sırasında Türkiye’ye de uğramayı ihmal etmiyor. Üstelik Santorini gibi klasiklerin yanı sıra Ios ve Milos gibi daha “keşfedilmemiş” adalar da programa dahil. Yani kalabalıklardan uzak, kişisel keşifler için harika bir rota planlaması yapılmış.

ree

İlk etapta duyurulan iki güzergâh var: Ocak ayında Akdeniz, Mart ayında ise Karayipler

rotası. Karayipler tarafında St. Lucia’dan Aruba’ya uzanan yedi gecelik duraklar, doğanın

sunduğu en özel manzaraları keşfetmeye imkân sunarken; Akdeniz güzergâhı ise Yunan

adalarından Hırvatistan kıyılarına kadar uzanıyor. Bu güzergah sırasında Türkiye’ye de

uğramayı ihmal etmiyor. Üstelik Santorini gibi klasiklerin yanı sıra Ios ve Milos gibi daha

“keşfedilmemiş” adalar da programa dahil. Yani kalabalıklardan uzak, kişisel keşifler için

harika bir rota planlaması yapılmış.


Yat, ilk yılında tam 30 ülke ve bölgede 130’dan fazla durağa ulaşacak. Ama asıl ilginç olan,

bu güzergâhların Four Seasons otel ve resort’larıyla entegre edilebilecek şekilde düşünülmüş

olması. Tatil anlayışı artık “bir yerde konaklayıp çevreyi gezmekten çok, bir deneyimler

bütünü yaratmak üzerine kurulu.


Gemideki detaylar ise hayranlık uyandırıcı. En dikkat çekici alanlardan biri, suya sıfır

konumlanmış “enine marina” adı verilen ve her iki yandan suya doğrudan erişim sağlayan

yüzer platformlar. Bu alanlar, misafirlere yüzme, dinlenme, kano veya paddle board gibi su

aktiviteleri ile ilgilenme imkanı tanıyor. Sabahları yoga yapabileceğiniz, gün boyu

smoothielerle ferahlayabileceğiniz ve akşamüstü bir kokteyl eşliğinde gün batımını

izleyebileceğiniz alanlar düşünülmüş. Bu detaylar, projenin sadece lüks değil; aynı zamanda

well-being odaklı olduğunu da gösteriyor.

ree
ree

Kabinlere gelince… Aklınıza gelen küçük, sıkıcı hatta bazen ışık bile doğru düzgün almayan

kruvaziyer odalarını unutun! Tabii ki lüks bir konaklama markasından bunları beklemezsiniz

ama birazdan okuyacaklarınız beklentinizin çok üstünde kalıyor olacak. Yatın orta segment

süitleri olan Seaview ve Ocean Suite seçenekleri, tavandan tabana camlar, geniş özel

teraslar ve otel odası konforunu aratmayan detaylarla dikkat çekiyor. Özellikle Ocean Suite’in

sunduğu 70 m²’lik yaşam alanı ve bazı versiyonlarında yer alan kişisel personel stüdyosu, bu

seviyede bile ayrıcalıklı bir deneyim sunulduğunu gösteriyor. Daha kalabalık seyahat eden

aileler için tasarlanan Grand Ocean Mid Suite ise geniş iç mekânı ve büyük terasıyla, deniz

manzaralı bir ev hissi yaratıyor.

ree

Ancak asıl çarpıcı olan, Four Seasons I’ın imza süitlerinde gizli. Örneğin, Loft Suite;Tam 330

m² iç alana ve 400 m²'den büyük bir terasa sahip bu üç yatak odalı süit, açık hava spor alanı,

sauna, buhar odası ve özel havuz gibi detaylarla kendi başına bir villa hissi yaratıyor. Üstelik

yedi farklı süitle birleştirilerek toplamda 20 kişiye kadar genişleyebiliyor. Büyük aileler,

arkadaş grupları ya da özel etkinlikler için ideal.


Ve elbette, Four Seasons I’ın en ayrıcalıklı noktası olan Funnel Suite. Dört kata yayılan bu

süit, neredeyse 1000 m²’lik toplam yaşam alanıyla deniz üstünde benzersiz bir yaşam

deneyimi sunuyor. Aynalı dönen merdiveniyle birbirine bağlanan yaşam alanları ve odalar

fütüristik bir görünüm yaratıyor. 280 derece panoramik manzarası, açık hava spor salonu,

özel mutfağı, buhar odası, saunası, geniş havuzu ve zarif yemek alanlarıyla bu süit

beklentilerin çok ötesinde.

ree

Konaklamadaki farkını gastronomi alanında da devam ettiren Four Seasons dünya

genelindeki otellerinin ödüllü (34 Michelin yıldızı da buna dahil) mutfak mirasını denizle

buluşturuyor. Sedna, sezonluk ve bölgesel menülerle modern Fransız mutfağını

harmanlarken, Terrasse, Côte d’Azur esintili Akdeniz lezzetlerini açık mutfak ve canlı pişirme

istasyonlarıyla sunuyor. Miuna, sadece 16 kişilik oturma kapasitesiyle, sürdürülebilir ve yerel

malzemelerle hazırlanan omakase deneyimi vaat ediyor. Champagne & Caviar barı, nadir

bulunan havyar ve şampanya eşleşmeleriyle lüksü en derinden hissettiriyor. Cigar Lounge

ise dünya çapından seçkin purolar, yıllanmış içkiler ve premier cru çikolatalarla rafine bir

deneyim sunuyor.

ree
ree

Tasarım ise Tillberg Design of Sweden imzası taşıyan.Four Seasons I’ın kaptan köşkünde,

denizcilik dünyasında bilinen bir isim yer alıyor: Kate McCue. 2015 yılında bir megakruvaziyer gemisinin kaptanlığını üstlenen ilk Amerikalı kadın olarak tarihe geçen McCue,

şimdi Four Seasons Yachts’ın ilk ultra lüks yatı Four Seasons I’ın dümeninde.

ree

Four Seasons I, otelcilik alanındaki deneyimini denizlere taşıyarak, konuklarına alışılmışın

dışında bir seyahat alternatifi sunuyor. 2027’de Four Seasons II’nin de devreye girmesiyle bu

yeni yaklaşımın genişlemesi planlanıyor. Lüks otel markalarının deniz üzerindeki varlığı

giderek artarken, Four Seasons da bu alanda kendi çizgisini oluşturma yolunda emin

adımlarla ilerliyor.

Denizle buluşan bu yeni konaklama anlayışı, lüks seyahat kavramına farklı bir boyut

kazandırıyor.








 
 
 

Yorumlar


bottom of page