Büyükada'nın Yeni Masalı: Princes' Palace Resort
- Kubilay Sakarya
- 4 gün önce
- 3 dakikada okunur
Istanbul’un kalabalıgından uzaklasıp sadece 7 dakikada dogayla iç içe, huzurlu ama bir o kadar da lüks bir Resort deneyimi yasamaya ne dersiniz? Eger cevabınız 'Evet' ise sizleri Istanbul'un ilk Resort oteli olma özelligine sahip Leading Hotels Of The World zincirinin üyesi Princes' Palace Resort ile tanıstırmak istiyoruz...

Büyükada’da Bir Aile Masalı
Bazen bir yere adım attığınızda, sadece güzel değil; anlamlı da olduğunu hissedersiniz. Büyükada’nın eşsiz doğasında konumlanan Princes' Palace Resort, işte tam olarak böyle bir yer. Lüksün ötesinde, bir aile hikâyesini yaşatan, her köşesi özenle tasarlanmış bir yaşam alanı.
Bu hikâye, 100 yıl önce Anadolu’da ulaştırma sektörünü kuran öncü bir isim, Y. Bahri Akdağ ile başlıyor. Ardından gelen oğlu Dr. Erdoğan M. Akdağ, Türkiye'nin en önemli inşaat ve çimento markalarından birini kurarak iş dünyasında iz bırakıyor. Ancak onun mirası sadece iş hayatıyla sınırlı kalmıyor; eğitim, kültür ve sanat alanlarında yaptığı katkılarla binlerce insanın hayatına dokunuyor. Otelin imza restoranı EMA’s, onun zarif ev sahipliğini ve sanata olan sevgisini yaşatmak için ismini gururla taşıyor.
Bugün bu güçlü miras, üçüncü kuşak temsilcisi Dr. Bahri Akdağ’ın vizyonuyla Princes' Palace Resort’ta hayat buluyor. Almanya ve Avusturya’da aldığı eğitim, dünya genelindeki projeleri ve rafine zevkiyle Bahri Bey, bu tesisi adeta sıfırdan inşa etmiş. Her detayında onun estetik anlayışı, kusursuzluk tutkusu ve misafirperverliği hissediliyor. Princes' Palace, sadece bir otel değil; onun dünya görüşünün, seyahatlerinden taşıdığı ilhamın ve ailesine olan bağlılığının somut bir yansıması.

Eşi Sevgi Akdağ’ın çiçeklere ve sıcak ev sahipliğine olan sevgisiyle canlanan bu mekan, doğanın zarafetiyle ruhu besleyen bir atmosfere sahip. "Where Barry Meets Sevgi" adlı özel alan ise, Bahri Bey’in titizliğiyle Sevgi Hanım’ın neşeli ruhunun buluştuğu, bu hikâyenin kalbi niteliğinde.
Bugün çocukları Berk ve Mina Akdağ da bu hikâyeye kendi tutkularıyla katkı sunuyorlar. Müzik, deniz, sanat ve iyi yaşam... Princes' Palace’ta sadece bir tatil değil, bir yaşam felsefesi sunuluyor.
Doga, Sessizlik ve Stil Bir Arada
İstanbul’a bu kadar yakın olup, bir o kadar da uzak hissedebileceğiniz nadir yerlerden biri Büyükada. Vapurla kısa bir yolculuk sonrası sizi karşılayan Princes' Palace Resort, şehrin stresini geride bırakmak isteyenler için ideal. İster hafta sonu kaçamağı yapın, ister uzaktan çalışmanın keyfini çıkarın – bu adada zaman adeta yavaş akıyor. Princes' Palace Resort, sadece şık bir otel değil, aynı zamanda doğayla iç içe, sürdürülebilir lüksü benimseyen bir yaşam alanı. Tesiste kullanılan malzemelerden, enerji kullanımına kadar her detay çevreye duyarlı bir anlayışla planlanmış. Sabah kahvenizi kuş sesleri eşliğinde yemyeşil bahçede yudumlayabilir, gün boyu sonsuzluk havuzunda denize karşı yüzebilir, akşamları ise deniz ürünleri ağırlıklı gurme menüsüyle hizmet veren restoranında romantik bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Where Barry Meets Sevgi

Tesisin kalbinde yer alan ve Zeynep Fadıllıoğlu’nun zarif dokunuşlarıyla yeniden hayat bulan Osmanlı tarzı Büyük Köşk, geçmişin görkemini bugünün inceliğiyle buluşturuyor. Türk mimarisinin simge yapılarından biri olan bu köşk, sadece otelin görsel merkezi değil, aynı zamanda ruhunu taşıyan bir başyapıt. İçinde yer alan ihtişamlı özel salonlar; seçkin davetler, keyifli yemekler ve sakin sohbetler için benzersiz bir atmosfer sunarken, puro tutkunlarına özel tasarlanmış içim salonu da ayrıcalıklı bir deneyim vadediyor. Geleneksel estetiği modern dokunuşlarla harmanlayan bu zarif yapıdaki tek çağdaş unsur ise, gizlice uzanan yüzme havuzu…
Princes' Palace Resort sadece dinlenmek isteyenler için değil; keşfetmeyi seven misafirler için de birçok imkan sunuyor. Spa merkezinde özel masajlar ve bakım terapileriyle yenilenebilir, yoga seanslarına katılarak doğayla uyum içinde bir gün geçirebilir ya da bisiklet turlarına çıkarak adayı keşfedebilirsiniz.
Düğünler, butik etkinlikler ve özel davetler için de adeta bir rüya mekanı burası. Gün batımında, denize nazır bir terasta “evet” demek… Kim hayır diyebilir ki?
Comentarios